Güney Asya’da bulunan Hindistan dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ikinci ülkedir. Aynı zamanda tarihi değerleri, kültürel zenginlikleri ile UNESCO miras listesinde birçok eseri bulunan bir ülkedir. Halkının genel olarak yoksul olması karşısında nüfus nedeniyle yine de dünyanın önemli ekonomileri arasındadır. Hindistan’da gezilip görülmesi gereken birçok şehir vardır ancak bunlardan en önemlileri şunlardır:
Yeni Delhi
Hindistan’ın başkenti olması yanında birçok kültürel, tarihi özellikler barındırmaktadır. Yeni Delhi’ye sıcakların yoğun olduğu yaz aylarının yerine bahar aylarında gitmek daha doğru olacaktır. Burada Eski ve Yeni Delhi ayrımı yapılmaktadır. Eski Delhi’de kültürel eserler bulunmaktadır. Yeni Delhi’de ise özellikle İngiliz mimarisinin etkileri devam etmektedir. Yeni Delhi’de Lotus Tapınağı turistler tarafından gidilen yoğun yerlerdendir. Hümayün Türbesi ise UNESCO listesine girmiş bir eserdir. Eski Delhi’de ise Jain Tapınağı ve Kuş Hastanesi, Red Fort, Chandini Chowk gibi eserler görülmesi gereken yerler arasındadır. Delhi şehrinde görülmesi gereken daha birçok önemli eser olduğu için uzun bir Hindistan seyahatinde keşfedilebilecek çok yer olduğunu belirtmek gerekir.
Mumbai
İngiliz sömürgesin altında kaldıktan sonra Bombay olan ismi bu şeklini almıştır. Bu şehir ülkenin en önemli ve gelişmiş şehridir. Ancak nüfusun yoğun olması nedeniyle şehrin bazı kesimlerinde yoksul halk dikkat çekmektedir. Kozmopolit bir şehir olduğu için gezilerde de bu bölgelere dikkat edilmelidir. Mumbia şehri, Hindistan’ın dünyaca bilinen Bollywood filmlerinin çekildiği şehirdir.
Bu şehirde Dharavi varoşları gezilerek oraya özgü yaşam tarzı görülebilir. India Geçidi, Elephanta Mağaraları, Marine Yolu, Chowpatty Kumsalı yine bu şehrin mutlaka görülmesi gereken yerleri arasındadır. Birçok farklı yapıya sahip insanın yaşadığı bu şehir, Hindistan’daki kast sisteminin en kolay görülebileceği şehirlerden birisidir.
Agra
Hindistan’da bulunan en görkemli yapıt olan Taç Mahal’in bulunduğu şehirdir. Türk imparatorluğu olan Babür hükümdarı Şah Cihan tarafından yaptırılmıştır. Bu eser dünyanın da sayılı yapıtları arasındadır. Bu nedenle dünyanın her yerinden ziyaretçisi vardır. Agra Kalesi ve Fatehbur Sigri isimli tarihi kent bu şehrin diğer görülmesi gereken önemli yapıtlarındandır.
Chennai
Cehennem sıcakları ve trafiğiyle ünlü Chennai’nin büyüsünün insanın içine işlemesi biraz zaman alabiliyor. Canlı ve renkli şehir, sanattan hoşlananların bayılacağı zevkler ve rengârenk boyanmış tapınaklarıyla öne çıkıyor.
Şehrin koloni dönemindeki kalbi George Town’ı ziyaret ederek, İngiliz Doğu Hindistan Şirketi tarafından inşa edilen St George Kalesi’ni ve çevresindeki eski tarzdaki, yıkık dökük yapıları inceleyebilirsin.
Jaipur
Benzersiz ve renkli binalarıyla “pembe şehir” olarak anılan Jaipur en basit tabirle ışık saçan bir şehirdir. Renklerin öne çıktığı şehrin merkezinde eski kraliyet ailesinin hala yaşamaya devam ettiği Şehir Sarayı yer alıyor ve ziyaretinde görmen gereken sayısız yere sahip.
Suyun üzerinde yükselen Jal Mahal’in fotoğrafını çekip, pek çok Krishna efsanesine konu olmuş bir tapınak olan Govind Dev Ji’yi ziyaret edip, UNESCO listesindeki astronomik gözlemevi Jantar Mantar’dan yıldızları izleyebilirsin.
Gurudwara Bangla Sahib
18. yüzyılda inşa edilen bu yapı, başkent Delhi’nin tam merkezinde. Evet, şehir çok kalabalık olabilir ama Gurudwara Bangla Sahib sizi bu kalabalıktan çekip alacak ve huzur dolu zaman geçirmenizi sağlayacak. Metro ve otobüs ile sayesinde kolaylıkla ulaşabileceğiniz tapınağı gördüğünüzde insanoğluna bu yaptığı eserden dolayı aşık olacaksınız.
Milyonlarca Tanrı ile Bir Din: Hinduizm
Hinduizm, yani Brahmanizm, 33 milyon tanrıya sahip bir dindir ve evrenin yaratıcısı Brahma, bunun altında yer alır. Hinduizm’e inanan Hindular, üç Kutsal Yazıyı kabul eder: Vedalar, Brahmanlar ve Upanishads. Ancak, her Hindu yalnızca bir Tanrı’ya inanır ve çok dini olarak inanırlar. Hinduizm, çoğunlukla Hindistan, Nepal ve Bangladeş’te yaygın bir dindir .
Birincil Tanrılar , yaşam ve ölümün yaratıcısı Shiva, evrenin yaratıcısı Brahma ve dünyanın koruyucusu Vishnu’dur. Dahası, Vishnu’nun kendisini insanda kılık değiştirdiğine ve “ enkarnasyon ” adı verilen Hindular’a yardım ettiğine inanılıyor .
İnanılacak milyonlarca Tanrı olduğundan, bu Tanrıları temsil eden heykeller yukarıda belirtilen bu üç ülkede bulunur. Sadece heykeller değil, hayvan, dağ ve nehir de Hindular tarafından kutsanmaktadır. Örneğin, inek çok kutsaldır ve inek eti yemek günahtır. Ayrıca, Ganj, sularında yıkanmak gibi başka bir kutsal şeydir, bir tür ibadettir. Yoga Hindular için özel bir öneme sahiptir. Bu sadece egzersiz yapmaktan ziyade ruh ve beden arasında tutarlılık yaratan bir yolculuk ve ibadet.
Hindular inanca karşı karışık bir algıya sahip . Onlar için ruh ölümsüzdür ve ölümden sonra bir hayvan ya da bitki olarak ortaya çıkar. Bu yüzden hayvanların ve bitkilerin kutsal olduğu düşünülüyor . Bu , merhumlara saygı göstermek gibi . Buna Reenkarnasyon denir. Ayrıca , önceki yaşamlarda neler olup bittiğinin , yeni yaşamlarda ortaya çıktığına inanırlar .
Hinduizm’in Doktrinleri geniş bir metin topluluğu olan Kutsal Vedalar’da derlenmiştir . İlahi, sihir ve fedakarlık bilgisi olan Samhitas; nesir metinleri içeren Brahmanlar, Hindu felsefesine sahip Aranyakas; ve gizli doktrinler olarak tanımlanan Upanishads ve orman hakkında bilgi Hinduizm’i en iyi açıklayan ana bölümlerdir.
Kutsal Vedalardan bir örnek: “Zaman ölümdür, çünkü zaman ölümlülerin hayatını günler ve geceler boyunca mahveder”.
