Kalp Krizi

Kalp krizi kalbi besleyen damarların tıkanması sonucu ortaya çıkan ve hayatı tehdit eden bir hastalıktır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre ülkemizde en sık ölüm nedeni dolaşım sistemi hastalıklarıdır. Dolaşım sistemi hastalıkları arasında en sık ölüm nedeni ise kalp damar hastalıklarıdır. Bu durum, kalp krizi belirtilerinin herkes tarafından bilinmesinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Kalp Krizi Nedir? Nasıl Oluşur?

İstirahat halindeki bir insanın kalbi, dakikada yaklaşık olarak 5-6 litre kan pompalar. Ancak kalbin kendisi bu kandan direkt beslenemez. Kalp çıkışındaki aort damarından, sağa ve sola doğru iki adet ana kalp damarı çıkar(kroner arterler). Çıkan bu damarlar kalbi çepeçevre sarar ve beslenmesini sağlar. İşte bu damarların tıkanması sonucu kalp krizi gelişir.

Tıkanıklığın olduğu bölgedeki kalp kası oksijensiz kalacağı için ölür ve fonksiyonunu kaybeder.  Tıkanan damar ne kadar büyükse beslenemeyen ve ölen kalp kası miktarı o kadar artacaktır. Peki bu damarlar neden tıkanır?

Kalp Damar Tıkanıklığı Neden Olur?

Yaş, genetik yapı, sağlıksız beslenme, sigara, alkol, yüksel kolesterol, yüksek şeker, hareketsiz yaşam tarzı, yüksek tansiyon, aşırı kilo gibi birçok etmen zamanla bu damarlarda plaklar oluşmasına ve daralmalara neden olurlar. Bu plakların yırtılması veya ilerleyip damarı tamamen tıkaması sonucu kalp krizi gelişir.

Kalp krizinin diğer bir nedeni ise kalbi besleyen damarlarda gelişen aşırı spazm yani kasılmadır. Bu kasılma çok şiddetli olduğunda kan akışını durdurarak kalp krizine neden olabilir. Bu durum tütün ve yasadığı ilaç kullananlarda daha ölümcül seyreder.

Kalp Krizi Belirtileri

Kalp krizi temelde göğüs ağrısı beklense de bazen çok farklı şikayetler ile kendini gösterebilir.

Göğüs ağrısı: Kalp krizi belirtileri arasında en sık görülen göğüs ağrısıdır. Kola, omuza, çeneye, mideye veya sırta yayılan sıkıştırıcı ve baskı tarzında ağrı oldukça tipiktir. Genellikle ağrı nokta şeklinde ufacık bir alanda değil daha yaygındır. Ancak her zaman bu şekilde görülmeyebilir. Ağrı normalde çok şiddetli olsa da şeker hastalarında hafif bir rahatsızlık hissi şeklinde hissedilebilir.

Boyuna ve çeneye vuran ağrı: Göğüs ağrısı olmadan boyuna ve çeneye vuran ağrı ile kendini gösterebilir.

Nefes darlığı: Kalp krizi esnasında göğüs ağrısına eşlik edebilir. Göğüs ağrısı olmaksızın görülen nefes darlığı da kalp krizinin bir belirtisi olabilir(daha nadir).

Bulantı ve kusma: Mide ağrısı, midede rahatsızlık hissi ve buna eşlik eden kusma bazen kalp krizinin ilk belirtisidir. Kalp krizinde bulantı ve kusma göğüs ağrısıyla birlikte veya göğüs ağrısı olmaksızın (daha nadir) görülebilir.

Terleme: Terleme genellikle ağrıya eşlik eder. Göğüs ağrısı, mide ağrısı, sırt veya kol ağrısına eşlik eden soğuk terleme her zaman dikkate alınmalıdır.

Mide yanması ve hazımsızlık: Mide yanması, hazımsızlık veya mideden göğüse yayılan yanma hissi bazen kalp krizinin tek belirtisi olabilir. Bu belirtiler aynı zamanda mide reflüsünde de görülür.

Omuz veya kol ağrısı: Kalp krizinde göğüsten kola vuran ağrının olması beklenir. Göğüs ağrısı olmadan sadece omuz veya kol ağrısı ile kendini gösterebilir. Parmaklara kadar yayılabilen bu ağrı daha çok sol kolda görülür.

Sırt ağrısı: Özellikle her iki kürek kemiğinin ortasına veya sol kürek kemiğine doğru vuran bir ağrı görülür.

Baygınlık ve halsizlik: Hiçbir ağrı olmadan, baygınlık ve aniden halsizlik gelişen kişilerde (özellikle yaşlılarda) bu durum kalp krizinden kaynaklanıyor olabilir. Bunların dışında çarpıntı da kriz belirtisi olabilir.

Kalp krizinin belirtileri kişinin anatomik yapısına, yaşına ve hangi damarın tıkandığına göre farklı şekillerde ve şiddetlerde hissedilebilir. Özellikle şeker hastaları nadir de olsa belirti vermeden kalp krizi geçirebilirler.

Kimler Risk Altında?

Risk faktörleri damar yapısında kolesterol, yağ birikmesini ve plaklar oluşmasını kolaylaştırır. Damar duvarında oluşan bu plaklar zamanla ilerleyerek veya koparak o damarı tamamen tıkayarsa kalp krizine gelişir.

Kalp damar hastalıkları açısından önemli olan bu risk faktörlerinin bazıları düzeltilebilir.

Yaş: Kalp damar hastalığı riski yaşla artmaktadır. Erkeklerde 45, kadınlarda 55 yaş sonrası kalp damar hastalıklarına yakalanma riski artar.

Cinsiyet: Altmış yaş altı erkeklerde kalp damar hastalığı riski kadınlara göre 1-2 kat daha fazladır.

Sigara: Hem sigara içenler hem de bu dumana maruz kalan pasif içiciler kalp damara hastalıkları açısından daha risklidirler.

Yüksek tansiyon: Kontrol altına alınmamış yüksek tansiyon zamanla damarlara zarar vererek, buralarda yağ birikimlerine ve damar tıkanıklıklarına neden olur. Bu tıkanıklıklar kalbi besleyen damarlarda gelişirse kalp krizi gelişir.

Yüksek kolesterol:  İyi kolestrolün (HDL) düşük, kötü kolestrolün (LDL) yüksek olması kalp-damar hastalıkları açısından önemli risk faktörleridir.

Şeker Hastalığı: Özellikle uzun süre kontrol altına alınamamış kan şekeri yükseklikleri tüm vücuttaki damar yapılarına zarar verir. Kalp krizi riskinin arttığı şeker hastalarında bu krizlerde göğüs ağrısının görülmeyebileceği unutulmamalıdır.

Ailede kalp damar hastalığı geçiren olması: Ailede erkeklerden 55 yaş öncesi, kadınlardan da 65 yaş öncesi kalp krizi geçiren birinin olması o kişi için bir risk faktörüdür.

Böbrek yetmezliğinin olması

Obezite

Stres

Uyuşturucu madde ve aşırı alkol kullanımı

Hareketsiz yaşam tarzı.

Kalp Krizi Nasıl Anlaşılır?

Kalp krizinden şüphe duyan herkesin mutlaka en yakın acil servise başvurması gerekir. Kişinin şikayetine, risk faktörlerine ve daha önce kalp hastalığı bulunup bulunmadığına göre doktor tarafından uygun tetkikler istenir. Kişinin kalp krizi geçirip geçirmediğini anlamak için şu testler yapılmaktadır;

  • EKG: Kalp grafisi olarak bilinen EKG doktor muayenesi sonrası ilk istenen tetkiktir. Bazı kalp krizleri hiçbir ek tetkik istemeden sadece EKG ile anlaşılır ve tanı konur. Ancak bazı kalp krizlerinde EKG tamamen normal olabilir.
  • Kan Testleri: Kalp damarında tıkanıklık olup kalp kasında hasar meydana gelince kana çeşitli maddeler salınır. Kan testlerinde zamanla yükselen bu değerler kalp krizi tanısı için oldukça önemlidir. Bazen doktorunuz sizi saatlerce tutup aralıklı kan tahlili almak isteyebilir. Bunun nedeni bu kan değerlerinin kriz geçirdikten saatler sonra yükseliyor olmasıdır.
  • Ekokardiyogram: Doktorunuzun kalbin ultrasonuna bakmasıdır. Kalbin yapısı ve fonksiyonu hakkında bilgi verir.
  • Anjiografi: Anjiyo olarak bilinen bu işlemde doktorunuz kasıktan veya koldan bir kateter yardımıyla atardamara girer ve oradan kalp damarlarına kadar ilerler. Kalp damarlarına kontrast madde verilerek tıkanıklığın olup olmadığına bakılır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir